28.08.2011

BU SEZON MUTLAKA


3. Lig başlıyor.Söz konusu profesyonel liglerimizin en dip gösteri alanı yani...Gözlerden uzak olanların ,futbolu gönül gözüyle izleyenlerin arenası...Profesyonellerin orada olmaktan uzak durduğu,amatörlerinse rüyalarını süsleyen lig...Taraftar olmanın ancak ve sadece renk aşkıyla açıklanabildiği lig...

Eğer takımınız 3. Lig'in muharebe alanında meydan okuyanlardan biriyse,gel-gitlere savrulur durur yüreğiniz.Bir yandan üst liglerin hayalini taşırken,diğer yandan amatör kümeye düşmenin endişesini hissedersiniz yüreğinizde.Eğer bu ligin müdavimlerindeseniz,her sezon başı daha da derinleşir bu gel-git dalgalarının yüreğinizde açtığı çukurlar...

Takımınızı basından takip edemezsiniz.Satır aralarını kovalar gözleriniz;ama nafile.Kaale alan yoktur ki ne sizi ne de liginizi.Hazırlık dönemi,hazırlık maçları,transferler ya kulaktan dolmadır ya da yerel basına dikiz çeker beklersiniz haberleri...Yapılan transferler görücü usulü kız almak gibidir.Hamamda görmüştür anneniz,babanız soruşturmuştur ailesini de duvağı açmadan bilmezsiniz gözlerinin rengini.Siz de ilk maçına çıkmadan adlarını bile ezberleyemezsiniz yeni transferlerinizin.

"Aaa!Baksana kardaş.Yeni santrafor 1. Lig'de 26 maça çıkmış lan..Olacak galiba bu sefer."..."Kaleciyi duydun mu sen asıl oğlum.Gurbetçiymiş.Gör bak,kale sağlam ellerde bu sezon."...
Tribünlerin müdavimlerinden Kadir Amca girer söze..Kaşar tabii Kadir Amca,görmüş-geçirmiş..."Her sezon aynı şeyler kurban...Yıllardır hep rüzgar santraforlar,panter kaleciler alıyoruz,alıyoruz da sıfıra sıfır elde var sıfır."..."Yapma be Kadir Amca!Bu sezon başka olacak.Gör hele...Şimdiden düşürme kalemizi...".Konuşmalar hep bu minvaldedir.Kadir Amcalar da her daim haklıdır.Bir sezon tutar ümitlerin yeşerttiği tomurcuklar,hadi bilemedin bir sezon daha...Sonrası yine hüsran.Bu kez siz de bir Kadir Amca olur çıkarsınız.Kahvehaneyi çınlatarak tartışan yeni yetmelerin muhabbetine "Olmaz oğlum...Boşuna heveslenmeyin yine...Bir şey olmaz bu takımdan" turbunu sıkarsınız...

Keselim...Sadede gelelim.Bu satır karalamalarını doğuran yürek kabartılarının rengi belli...Bordo-Beyaz...Derdin adı konmuş taa yeşil sahaların "Kalu bela"sında...İnegölspor...

Yıllardır yaşatıyor bu forma bize duygu dalgalanmalarını,hem de en sert kayalıklara çarpa çarpa...Bir sezon en tepe ligin kıyısından dönüyoruz.Bakıyoruz bir sezon umutlar toz duman...Bir bakıyoruz büyükleri alt ediyoruz kupa maçlarında,bir de bakmışız ki amatörün eşiğinden dönmüşüz son nefeste;o dayılanan omuzlar sanki bizim değilmiş gibi...

1984'te başlayan profesyonel kariyere bir bakalım.Bir kere amatöre hiç düşmemişiz.Üst üste 28. sezondur profesyonel liglerdeyiz.12. kez de en alt ligin tozunu formamıza bulayacağız.Bu normal olmasına normal de;anormal olan bu yere alışmak.Dibe düşersiniz;ama bir-iki silkinir yeniden kendinizi kapanın dışına atarsınız.
Öyle olmuyor işte...İnegölspor ardı ardına 4. sezondur en dip ligde.Bu daha önce sadece 97/98 ile 00/01 sezonları arasında yaşanmış.Artık bu sezon üst lige mutlaka çıkmalı İnegöl'üm,şampiyonluk mutlaka gelmeli.Bu yer artık yadırganmalı.İçinde bulunduğunuz elverişsiz durumu yadırgayıp,silkinmezseniz;bunu kanıksayıp bulunduğunuz yere çivilenirsiniz zira...Bir daha da anılarda kalan hoş bir seda misali yeriniz olur gönüllerde...

Artık bu sezon olmalı...Mutlaka...Renklerin aşkı için...Unutulmuşluğun girdabına sürüklenmemek için...Eski günleri "yad"ımızdan kurtarıp "yan"ıbaşımıza getirivermek için...Bu sezon mutlaka olmalı...İnegöl'üm şampiyon olmalı...

Hiç yorum yok: