9.01.2010

FUTBOLUMUZDAKİ GRİZU;ŞİKE

Dünya'nın en zor mesleklerinden birisidir maden ocağı işçiliği.Sabır ister,ölümü göze alabilme yürekliliği ister...Yaptığın işin karşılığını asla alamayacağını bilerek,hayatını kumar masasına meze yapabilme gözüpekliği ister...Evine bir tek somun apak ekmek götürebilmek için,yerin yedi kat altında karanlığa kılıcını çekebilme Don Kişot'luğu ister.
Bir bakıma çaresizlik,mecburiyet meselidir aslında bu gayretkeşlik.O kadar vasıfsız o kadar niteliksizsinizdir ki;ancak parlak beyinlerin ayak takımı olarak,böyle bir can pazarında ekmek bulabilirsiniz.

Zaten kapitalist ekonominin doğasında var olan emek yiyiciliği,işin içine maden ocağı girdiği zaman daha bir arsızca,insafsızca sömürür fukara emekçileri.İşveren için önemli olan, işlerin "Tıkır tıkır " işlemesidir.Yoksa arzın merkezini delercesine sallanan kazmaları tutan bileklerin "Sapır sapır" dökülmesi önemsizdir,dahası olağandır.Kar-Zarar hesabını dengede tuttuğu sürece,yitenlerin yerini yeni kurbanlar alacaktır her nasılsa...

Geçtiğimiz günlerde yeni bir grizu faciası ile sarsıldık.19 can,kendi avuçlarının siyahına bakan onlarca can evini yıkarak yitti yer altının kayıp şehirlerinde.Yurdumuz siyasetçileri, liderleri, işveren ve aydınları taziye bildirme yarışına girdiler.Bu türden felaketlerden sonra yapılan sıradan beyanlardandı onlarınki.Her zamanki nutuklarını dinlettiler.
Oysa ki,halkımız artık şunu biliyor.Olayın gerçek failleri ya hiç bulunamayacak ya da apartmanın onuncu katından düşüp de sadece bir kaç sıyrık almışçasına mucizevi bir şekilde,önemsiz cezalarla atlatacaklar vartayı.Verilen cezalarsa ileride yeni faciaların yaşanmasına engel oluşturamayacak. (Bkz. onlarca yıldır yaşadığımız deprem,sel,trafik faciaları.).

***
İşte aynı dönemlerde,futbolumuzda da yeni bir grizu kokusu almaya başladık.Yıllardır onlarcasına şahit olduğumuz şike söylentilerinden birini daha okuyor,dinliyoruz.Velev ki olay doğrulanırsa,ligimizin en tepesinden en dibine kadar bir çok takımın,futbolcu ve yöneticinin canı yanacak.
İddianın gerçekliği hakkında tahmin yürütme hakkına sahip olmamakla birlikte,futbol kamuoyumuz biliyor ki,bu şike iddiları gerçek olsa dahi ispatlanamayacak,doğrusu ispatlandırılmayacak.İşlerin bu şekilde yürümesinden çıkarı olan futbol rantçıları var çünkü... Bizlereyse varlığı bilinen;ama bir türlü görülemeyen hayaleti konuşmak düşecek sadece.

Sosyal,ekonomik,sanatsal,sportif vs. her alanda şahit olduğumuz şeyler bunlar.Birileri çalışır,çabalar,yanar;başka birileri de bu yangından sebeplenerek ateş böceğiymişçesine parıldar.Ve bizler o ateşin kerametinin kendinden menkul olduğu zannına kapılırız.Doğrusu gerçeği biliriz de bile bile ladese yakalanırız.

Siyasetimiz gibi futbolumuzun mevcut iktidarları,yapılanmaları da sorunların çözümüne yetmiyor.Kötüsü,bunları açığa çıkarmaya pek de gönüllü yaklaşan olmuyor.Yıllardır duyulan şike söylentileri sadece ufak meltemler estirilerek geçiştiriliyor.Artık bu söylentilerin kasırgalara dönüşme vakti erişmiştir.Bunu yaparken kurunun yanında yaşın da yanmamasına itina göstermelidir.Artık futbolumuzdaki ayrık otları kökünden sökülüp atılmalıdır.Umalım da şu son şike söylentileri,bu adımın miladını oluşturabilir...

Hiç yorum yok: