4.10.2009

BİRİMİZ,HEPİMİZ...

Pek umudum yok yine.Haftalardır aynı şey."Bu kez olacak,kıracağız şeytanın bacağını..." hırsıyla koşuyorum tribüne;ama dudaklarımı yakan sövücüklerle dönüyorum.
Biliyorum,bu kez de aynısı olacak.Gel gör ki,alamıyorum kendimi kaçan-yenilen gollerin günah keçisiymişçesine hırpalanmış,soğuk koltuğuma oturmaktan.İşler zaten kötü gidiyor da;hani şu,ben tribüne gelip,yarimi seyre koyulmasam daha da bir beter olacakmış duygusu yok mu?

Neyse,yapamıyorum işte.İşler sarpa sarmışken de orada olmalıyım.Bir faili meçhule kurban gitmiş yavrusunun,hiç olmazsa,feri sönmüş gözlerini öpmek isteyen analar gibi hissediyorum kendimi.

Karmakarışık beynim...Uğulduyor...

Stada koşacağım,evet...
Çıkmadık can misali,son düdüğe kadar umutla bekleyeceğim,evet...

Peki ya hangi haykırışlarla kısılacak sesim?
Futbolcuların ölmüşlerine sinkaflı rahmetler okuturken mi?Gelirken bana sormayan yönetime,gidiş davetiyesini okumak için mi?Bir anda,lanet yağdıran bir kara karga korosunun üyesi mi olacağım?

Bu gidişe dur demenin bana düşen sözü nedir peki?Sahanda başkanlı koca bir omlet halledecek mi her şeyi?Sahada,ruhlu-ruhsuz,koşuşan oyunculara vücudumun sırt bölgesini göstermemin faydası olacak mı ya da?

Sahadaki varlığımı nasıl hissettirmeliyim ki ben?Bu önemli...Müdürümün,mahallemizin bitirimi Deli Hasan'ın gözüne sokamadığım varlığımın tescillendiği tek yer orası çünkü...

***

Ahan da maç başladı.Sırtlarına çubuklu formayı geçirmiş şu delikanlılar benim için oyunuyorlar.Dakikalar geçiyor.
Savunmamız yine elek gibi...
Yemedik henüz;ama yiyeceğiz belli...
Atamadık,atamayacağız,öylece gibi gidişat,görünüyor...
Dedim ben...Oldu işte,bir kez daha santraya geliyor iki oyuncumuz...

Sinirleniyorum.
Hırslanıyorum.
Yumruğumu sıkmışım.Avuç içlerimdeki sızıdan anladım bunu.
Ayağa kalkıyorum.
Etrafımda herkes sövüyor.
Hem öyle bir sövmek ki,tekinin bile şerefli mesleği olan anası yok muymuş oyuncularımızın?
Ayaktayım,dinliyorum.
Koro gittikçe büyüyor.Onların sesi büyüyor,benim göz bebeklerim.

Ben de bağırmalıyım;ama onlar gibi değil.
Duyulmayacak sesim biliyorum.
Her şeye rağmen yırtmalıyım hançeremi.
Bakın,çıkıyor sesim.Bağırıyorum ben de;ama sizin gibi değil...

"Yensen de yenilsen de.." diyorum.
"Yağmurlarda,çamurlarda..." diyorum.

Sövmek kolay,sevmek zor...
Görüyorum...
Emek neymiş,biliyorum...

Hiç yorum yok: