29.08.2009

SENİ UZAKTAN SEVMEK AŞKLARIN EN BETERİ (Gönlümün alıcı kuşu İnegölspor'um)

Üç büyüklerden birinin tutkunuysanız eğer;mahallenin en zengin adamının güzel ama şımarık kızına bağlanmışsınızdır.Onu herkes elde etmek ister,herkesin gönlüne ilham olmuştur.Onu sevmek hüner değildir.

Ama en dip liglerde gezinen,gündeme gelebilmek için zaman zaman sürprizli skorlara imza atmak durumunda kalan bir takımsa tuttuğunuz,mahalle bakkalının çarpık bacaklı kızını sevmişsinizdir o zaman...İşte o kızı sevmek hüner ister.Gerçekten iç dünyasına kadar inebilmek,herkesi çekmekten uzak gözlerde ruhunuzun demir atacağı bir liman keşfetmek zorundasınızdır.

Samimi olduktan sonra her iki sevda da birdir aslında.Biri diğerinden üstün değildir.Lakin gel gelelim futbolda işler böyle yürümüyor.Göz önünde değilse tuttuğunuz takım,hele bir de ayrı şehirlere attıysa hayat sizi,işte o zaman seyreyleyin kavrulmuş gönüllerin hasretini.
Takımınızın maçı ne zaman,transferde kimi aldınız kimi verdiniz,maçtan sonra teknik adamınız ne söylemiş,takımın havası nasıldır bilemezsiniz.


İşte şimdi hayat,sevgilimden gayrıya savurdu beni.Oysa o tribünlere oturmak yarimin kollarında erimekti benim için.Atılan gollere sevinmek masum bir buseydi dudaklarımda.Saldırırken rakip akın akın,ayrılık tedirginliğinin puslarını yayılırdı yüreğime.

Ahhh!!!Ayrılık.Vurdun beni yüreciğimden.Izdırap nedir biliyorum ben şimdi,ölmek nedir biliyorum...

Oysa çocukluğumun şehrindeyim artık,heyhat!3 yıl önce kaderin beni sürüklediği ve bordo-beyaz renklerine vurulduğum şehirse artık,yürek dehlizlerinde kilitli.Artık deplasmalar,iç saha bana;yaşadığım diyarlar deplasman.

Ve yüreğim berelendi,ayrı günlerin hasret çentiklerinden.

Hiç yorum yok: