19.08.2010

ŞAMPİYON OLDU GELDİ...RÜZGAR GİBİ ESTİ GEÇTİ...

Geçtiğimiz sezonu,büyük bir sürpriz yaparak,Bursaspor şampiyon olarak tamamlamıştı.Bu yıllardır özlemi çekilen bir meydan okumaydı yurdumuz futbolunda.Her ne kadar şampiyonluğu sürpriz addedilse de,kanımca bu şampiyonluğa en az 10 yıl öncesinde ulaşmalıydı Bursaspor.Bunu hak edecek bir maziye,taraftar sahiplenme bilincine,futbol kültürüne sahipti zira yeşil-beyazlılar.

Şimdi önemli olansa,bunun devamının gelmesidir.Bursaspor'dan,arka arkaya şampiyonluklar kazanmasını beklemek haksızlık olacaktır.Timsahlar'ın asıl yapması gereken,her sezon iddialı oyunlar ortaya koyabilmesi ve şampiyonluk sayısını aralıklarla da olsa arttırmasıdır.

Avrupa futboluna baktığımızda,2000'li yıllarda ilk şampiyonluğunu yaşadıktan sonra ardı ardına başarılar yaşayan iki kulüp görüyoruz.Biri malum,Fransız Olympique Lyon...Diğeriyse mücadele ettiği ligin gözden uzaklığının da etkisiyle,sessiz sedasız yürüyen Macar Debreceni VSC...

Bu iki ekibin yarattığı ekole bakınca,iki farklı durum göze çarpıyor.İlk olarak yakınen bilindik ve fazlaca irdelemeye gerek bırakmadan gözler önünde gelişen Lyon ekolüne bakalım.Lyon 1899 menşeine sahip köklü bir kulüp.1932'den beri oynanan Fransa ligini ilk kez 2002'de kazanan Lyon,arda arda aldığı şampiyonluklarla 2008'e dek aralıksız 7 zafer yaşadı.Takım oluşturma politikasına bakıldığında alt yapıdan gelen oyuncuların çok olmadığını görüyoruz.Daha çok başka takımlarda,özellikle Fransa liginde parlayan genç oyuncuları aldıklarını görüyoruz.Uluslararası arenada söz sahibi oyunculara büyük paralar vermiyorlar.Aksine erken keşfettikleri yıldız adaylarına rütbe atlatıp,iyi paralara A kalite ekiplere satma yolunu tutuyorlar.Bu arada bahis konusu oyuncular kendileri büyürken Lyon'u da büyütüyorlar.Aldıkları yabancılarsa genellikle Afrika ya da Brezilya,Arjantin kökenli oluyorlar.Avrupa'dansa iddialı futbolun temsilcileri olan ülkelerin futbolcularını almıyorlar.Kısacası başarılı olmak için akıllı bir transfer politikası ve kazanılan paraları yine har vurup harman savurmadan kullanmayı tercih ediyorlar.

Söz konusu ettiğimiz ikinci ekolün temsilcisiyse Macar Debreceni idi.Debreceni 1902 kuruluşlu olmasına karşın yaşadığı 4 şampiyonluğu 2005-2010 arasındaki 5 sezon içerisinde gördüler.Onların takım oluşturma politikasına bakınca,alt yapıya büyük önem verdiklerini görüyoruz.Kadrolarında önemli oranda alt yapı mahsülü oyuncuları var.Hatta bunların bir çoğunun doğumu da yine Debreceni şehri.Aldıkları yabancılara bakarsak Afrikalı ve Latin Amerikalı futbolculara pek yönelmediklerini görüyoruz.Daha çok Balkan kökenli ve civar ülkelerin sporcularına yatırım yapıyorlar.Böylece takım ruhu ve arkadaşlığın,kaynaşmanın hızlanmasına yol veriyorlar.Bunun sonucu olarak da son 5 sezonun 4'ünü önde bitirdiler ve tarihlerinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne de katıldılar.Yeni sezonda Macar liginin en önemli şampiyonluk adayı da yine Debreceni.


Bursaspor'un şampiyonluk sonrası kurmaya çalıştığı takıma da bir göz atalım.Ertuğrul Sağlam'ın akıllı politikasıyla paralar etrafa saçılmıyor.Ayakları yere basan bir transfer politikası güdüyorlar.Üç Büyükler'in yaptığı hataya düşmeyip,Avrupa'nın eskimiş yıldızlarına tamah etmiyorlar.Bursaspor'da yukarıda andığımız iki ekolün karışımını görüyoruz.İlk olarak Debreceni gibi alt yapı mahsüllerine yatırım yapıyor ve onlara güvenip forma da veriyorlar.Ayrıca ülkenin eskimiş yıldızlarına da sarılmıyorlar.Aldıkları yabancılarıysa Lyon gibi daha çok Avrupa dışından,özellikle de Arjantin'den seçiyorlar.Sanırım ki Arjantinliler'i seçme nedenleri,bu futbolcuların diğer Latinler'e göre Avrupa'ya daha kolay ayak uydurmaları ve mücadele gücü ile tekniklerini daha başarılı olarak birleştirmeleri.

Velhasılı kelam,Bursaspor iyi yolda gidiyor.Ertuğrul Sağlam'ın kimyager misali takım oluşturma hünerine güvenerek ipleri ellerine veriyorlar.Bende oluşan izlenim,Bursaspor'un Lyon ve Debreceni örneklerini yakalaması,güçlü İstanbul sultası nedeniyle,pek mümkün değil.Yine de Bursaspor'un 6-7 sezonda 4-5 şampiyonluk yaşamak yerine;önümüzdeki 10 sezonda 2-3 şampiyonluk daha elde etmesi devrimin adının Bursaspor olduğunu resmileştirecektir.

Hiç yorum yok: