10.04.2010

1 PLONJON=1 KİLO SÜT

Tadilat sinir bozucu bir iştir.Hani evi sıfırdan yapsanız evladır.Söküntü,döküntü,fuzuli işler...Şu günlerde muzdaribim bu durumdan.

Bahsettiğim sıkıcı durum,ilginç bir keşif yapmama da vesile oldu doğrusu.Bundan tam 31 yıl öncesine ait sararmış kağıt parçaları dökülüverdi,tadile muhtaç kamburlaşmış kapılarımızın duvarla yeksan olduğu aralıktan...Şöyle bir alıp baktım.Katlana katlana küçücük olmuş bir gazetenin spor sayfasıydı bu.Hamurlaşmaya yüz tutmuş kağıdın kokusu sardı odayı.23 Temmuz 1979 tevellütlü bu kağıt parçası,benden sadece 3 yaş küçük olan bu kağıt parçası yani;maziye uçuruverdi hayallerimle harmanlanan ruhumu.
Balkanlar'dan Anavatan'a göçüşümüzün zorlu günleri...Ülke tarihinin gördüğü son resmi ve başarılı darbeye gebe günler...Ardından,yere batası darbenin ailemize yaşattığı onulmaz acılar.(Ne de olsa kör olası "Gominizim"in bağrından gelmiştik ya!Vurulan abalılardan biri olmaya doğuştan nasipliydik.)

Uzatmayalım.Geçti o kara günler.Dedemin "Filistin Askısı"yla müşerref olmuş omuzlarından inip,81 yıllık yükten ezilmiş o mübarek omuzlara masaj yapmakta olduğum günlerdeyiz artık.Demokrasimizin Dünya'ya örnek olduğu zamanlardayız.(Yanılıyor muyum yoksa?)

Çok uzaklaştık,sadede dönelim,yeridir ve zamanıdır.

"Yılın En İlginç Transferi" başlıklı bir haberdi,şu satırları işgal eden gevezeliğimin sebebi.Söz konusu transfer metaı ise 80'lerde Ankaragücü'nde isim yapmış,dönemin milli kalecilerinden Arif Peçenek'ti.Haberin geçildiği 1979 yılında henüz 20 yaşında imiş Arif Peçenek...İlk ilginçlik transferin aracı olarak para kullanılmaması ile göze çarpıyor.İkinci Lig ekibi Şekerspor,amatör Güneşspor'un kalecisi için Holştayn cinsi bir inek veriyor.Güneşspor yöneticileri,para olsa bile hedefe varılması neredeyse imkansız olan yakıt,benzin,ekmek kuyruklarına girmekten bezmiş olsa gerek ki;en azından sütü bedavaya getirmeyi düşünmüş olmalılar bu transfer ile...

Transfer haberini asıl ilginç kılan,beni gülme krizlerine sokup ev tadilatında yarım saatlik inkıtaya neden olansa kaleci Arif'in şu açıklaması oldu;
"Hangimizin daha verimli olduğu,sezon sonunda ortaya çıkacak."....

Pes...Pes ki pes...Bir kaleci kendisini rakipleriyle,selefiyle değil de bir inek ile kıyaslıyor.Ya hu yenilen gollerin sağılan sütlere kurunu hesaplayan bir sistem var mıydı ki,o zamanlar?
Yine de ben işin peşine düştüm.Arif Peçenek'in 1995 yılına kadar yani 16 yıl daha futbol oynadığını öğrendim.Fakat haberde,bahsi geçen ineğin adı verilmediği için kendileriyle ilgili bir sonuca ulaşamadım.Eğer ki hala hayattaysalar söz konusu inek hazretleri,bu klavyenin tuşları kendilerine açıktır.Diledikleri zaman iddia makamına hadlerini bildirebilirler...O zaman kalecinin mi ineğin mi verimli olduğunu öğreniriz.

Mutlu ve bol sütlü günler diliyorum...

Hiç yorum yok: